Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

birini üzmek

См. также в других словарях:

  • nispet — is., Ar. nisbet 1) Oran Zira melal devri uzadığı nispette teheyyüç kuvvetli ve devamlı oluyor. R. H. Karay 2) Bağıntı, ilgi, ilinti 3) zf. Kıskandırmak veya üzmek için Bunu bana nispet yapıyor. 4) hlk. Birini üzmek için veya inat olsun diye… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başına kakmak (veya kakınç etmek) — yapılan bir iyiliği yüzüne vurarak birini üzmek Ali Rıza Bey onu şirkete yerleştirmekle Allah razı olsun, büyük bir iyilik etmişti. Fakat onu ikide birde başına kakması doğru olmazdı. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anasından doğduğuna pişman etmek — (birini) çok eziyet etmek, çok üzmek, bezdirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • incitmek — i 1) İncinmesine yol açmak Sol ayağımı geçen gün biraz incitmiştim. A. Gündüz 2) mec. Kötü söz veya davranışla birini kırmak, üzmek Bu gibi işlerin halkı incitmeyeceğini söylediler. M. Ş. Esendal Birleşik Sözler karıncaincitmez …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ensesinde boza pişirmek — 1) ısıtmak, kızgın duruma getirmek Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş, vücutlarının teri mintanlarının üstüne çıkmıştı. H. Taner 2) birini çok üzmek, tedirgin etmek İhtiyarlık kepaze şey... Şimdi çocuk evde ensemde boza pişiriyor. R. N.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»