-
1 üzmek
vtbirini \üzmek jdn bekümmern, jdn traurig machen, jdm Kummer [o Sorge] bereiten -
2 traurig
1) ( bekümmert) üzgün, hüzünlü;über etw \traurig sein bir şeye üzülmek;jdn \traurig machen birini üzmek;\traurig werden üzülmek, hüzünlenmek2) ( beklagenswert) üzücü, üzüntülü3) ( erbärmlich) zavallı -
3 contrarier
-
4 donner
Iv t1 vermek2 remettre vermek3 fournir birine vermek4 confier vermek5 communiquer vermek6 causer vermek♦ donner soif / faim susatmak7 vermek◊Les recherches n'ont rien donné. — Aramalar hiç sonuç vermedi.
IIv idonner sur qqch nazır olmak◊Cette porte donne sur la rue. — Bu kapı sokağa açılır.
-
5 peine
n f1 chagrin üzüntü [yzyn'ty]2 ceza [ʤe'zaː]3 effort çaba [ʧa'ba]♦ ce n'est pas la peine faydasız4 à peinea hemen hiç◊Il a à peine mangé. — Hemen hiç yemedi.
b azdan beri◊Il est à peine réveillé. — Daha yeni uyandı.
-
6 peiner
См. также в других словарях:
nispet — is., Ar. nisbet 1) Oran Zira melal devri uzadığı nispette teheyyüç kuvvetli ve devamlı oluyor. R. H. Karay 2) Bağıntı, ilgi, ilinti 3) zf. Kıskandırmak veya üzmek için Bunu bana nispet yapıyor. 4) hlk. Birini üzmek için veya inat olsun diye… … Çağatay Osmanlı Sözlük
başına kakmak (veya kakınç etmek) — yapılan bir iyiliği yüzüne vurarak birini üzmek Ali Rıza Bey onu şirkete yerleştirmekle Allah razı olsun, büyük bir iyilik etmişti. Fakat onu ikide birde başına kakması doğru olmazdı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
anasından doğduğuna pişman etmek — (birini) çok eziyet etmek, çok üzmek, bezdirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
incitmek — i 1) İncinmesine yol açmak Sol ayağımı geçen gün biraz incitmiştim. A. Gündüz 2) mec. Kötü söz veya davranışla birini kırmak, üzmek Bu gibi işlerin halkı incitmeyeceğini söylediler. M. Ş. Esendal Birleşik Sözler karıncaincitmez … Çağatay Osmanlı Sözlük
ensesinde boza pişirmek — 1) ısıtmak, kızgın duruma getirmek Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş, vücutlarının teri mintanlarının üstüne çıkmıştı. H. Taner 2) birini çok üzmek, tedirgin etmek İhtiyarlık kepaze şey... Şimdi çocuk evde ensemde boza pişiriyor. R. N.… … Çağatay Osmanlı Sözlük